Onu önce anne olarak bildik ve sevdik. Rahmine düştüğümüz andan itibaren kalbini kaplayan şefkat ve rahmet duygusu ile aklımız ermeye başlayıncaya kadar bizi koruyup kollaması, merhametiyle sarıp sarmalaması, son nefesini verinceye kadar evladım duygusu ile üzerimize titremesinin bitmemesi ancak ve ancak annelik idi.
Kadın önce anne olarak çıktı karşımıza, onun
şefkatine mukabil, biz de en aciz ve en masum halimizde sığınılacak en emin yer
bulduk şefkatli kucağını. Rahmet çeşmeleriyle beslenip büyüyebildik.
Ardından bir abla veya kız kardeş olarak çıktı
karşımıza; merhametli, rahmet dolu duygularıyla korudu, kolladı ve en sıcak
kardeş sevgisini tattırdı bizlere...
Yaşımız ilerleyip, delikanlılık zamanlarımıza
gelince de bu sefer farklı duygular yaşamaya başladık, kadınla. Aşkı, sevdayı
hayat arkadaşımızı bulduk, onda.
En son olarak da kızımız olarak çıktı karşımıza. Bu
bambaşka bir duygu idi. Canımızı istese hemen oracıkta verebileceğimiz baba
şefkati ile sevdik biz, onu.
Kadını dört farklı konumu ile sırasıyla, bu safahatta
tanımış olduk, biz insanoğlu.
Lakin; ister anne, ister kardeş, ister zevce, ister
kızımız olarak ne olursa olsun, hep şefkat ve merhamet olarak karşımıza çıkmış
olan kadın, neden yaşantımızda gerçek değerini bulamamıştır bir türlü, anlayabilmiş
değilim.
Allah Teala'nın lütfetmiş olduğu imanımızın mükemmel
düsturlarını, alemlere rahmet olarak yaratılmış olan rahmet nebisinin örnek
yaşantısını terk edip, rezil ve sefil batının nefsaniyetinin peşine takılmakla,
elbette doğru yoldan çıkarak, dalaletin bataklığına saplanıp, debelenmek
zorunda kalacağımız aşikardır.
Kadın evimizin nadide bir çiçeğidir. Evimizi süsleyen ziynettir, o. Evimizi ısıtan güneştir, o.
Evimizi
canlandıran, neşelendiren, kuru ve soğuk dört duvar arasına hayat getiren
mutluluğumuzdur, huzurumuzdur, o.
Onsuz bir yaşam düşünülemez. Yarım olan hayatımızı
bütünleyen, tam elma kılandır, o.
O narindir. İncitmemek için okşayarak sevilmek ve
ruhumuzun genişlemesi için, ferahlamamız için, derin derin ciğerlerimize
çekilmek için yaratılmıştır, o
Evimizin sultanıdır, o.
Erkek, evinin sultanına ve çocuklarına bakabilmek,
her türlü ihtiyaçlarını giderebilmek için akşama kadar koşturup, çırpınıp dinerek,
çalışmak için yaratılmıştır.
Akşam kapının zilini çaldığında; tüm yorgunluğunu
gideren sıcacık bir çift göz, ruhunun derinliklerine işleyen tatlı bir tebessüm
ve kemiğinin iliğini eriten "hoş geldin beyim" sesiyle, seni yeniden
var etmek için yaratılmıştır o.
Siz bakmayın yalancı, riyakar, sefil ve rezil, batmış
batının jelatinli sözlerine. Kadını ailesinden kopartıp, sultanlık makamından
indirip, sömürülecek meta haline getiren zihniyetine.
Yılda bir sefer kadınlar günü kutlayıp, 364 gün
aşağılayan müptezel pespayelere.
Benim kadınımın günü yılda bir gün değil, 365
gündür. Ben kadınımı 365 gün severim ve sayarım. 365 gün başımda taç diye
taşırım.
O benim evimin sultanı, hanı. Ben onun hadimiyim.
Allah Teala'nın bana emanet olarak lütfettiği kadını
önce anne olarak bildim, ölünceye kadar ona "öf" bile dememekle
emrolundum. Sonra kardeş olarak bildim, korudum kolladım. Sonra kalbimin
sultanı olarak çıktı karşıma, hiç tanımadığım duyguları tattırdı bana. Ya bir
de kızım olsaydı, sanırım son nefesimi de onun için verecek kadar severdim onu.
Neticeyi kelam; kadını gerçek makamına oturtmaktır,
kadını sevmek. O makama en güzel oturtan da, alemlerin sultanı Resulullah
efendimiz olmuştur, elbette.
"Beni nasıl seviyorsun?" diyen hazreti
Ayşe'ye
"Kördüğüm gibi" iltifatıyla...
Hanımlarına hayatı boyunca bir gün, bir an dahi
sesinin tonunu yükseltmeyen Resulullah efendimiz.
Bir Müslüman eğer peygamberinin izinde ise, kadına
bırak elini kaldırmak, hakaret etmek, aşağılamak sesinin tonunu dahi
yükseltemez.
Böyle bir muhabbetle donanmış evliliği de; ne
nefislerimiz, ne şeytan, ne ahlaksız batı, hiç kimse yıkamaz.
Rabbim cümle ümmeti Muhammed'e böyle aşklar, böyle
sevdalar, böyle evlilikler nasip eylesin.
Amin.
Gürcan Onat, 08.03.2021, 16.00, Fatih, Ev.
Gürcan kardeşim; eline - o güzel kalbine sağlık. Altına imzami gururla atabilrcegim içten bir yazı olmuş.Kadınlarına gerçekten değer veren bir toplum olmamızı nasip eylesin Yüce Rabbimiz. Artık bu ipin ucu kaçtı. ALLAH insanımıza merhamet duygusu versin. Kadınlara da, akıl -fikir; Saygı - Sevgi terbiye nasip etsin.
YanıtlaSilAli COŞAR