Birileri yine topluca saldırıya geçmiş.
"Cumhurbaşkanı Başdanışmanının gündemi Mehdi
imiş" manşeti atarak, söylediklerini çarpıtıp akıllarınca yeni
tezgahtarlıklar yapıyorlar.
Hemen sözün başında ifade edeyim ki, birileri
tarafından saldırıya uğramak bizim için bir şereftir, imanımızın ve doğru yolda
olduğumuzun bir göstergesidir. Elhamdülillah. Ya aksi olsaydı, Cumhuriyet
gazetesi, Sözcü, Odatv ve Fox denilen kanal tarafından iltifat görseydik, Allah
muhafaza eylesin, o zaman imanımızı sorgulamamız ve tövbe ederek, gittiğimiz
yoldan dönüş yapmamız gerekirdi.
Ahmaklar ve kötü niyetliler için değil de, işin aslı
nedir diye merak eden samimi insan evlatları için bir şeyler yazmak icap etti.
Cumhurbaşkanımızın danışmanı Adnan paşam için
yazılanlar sözlerinin çarpıtılmasından başka bir şey değildir. Sözlerinin
çarpıtılması iki nedenle olabilir, ya ahmaklık ya da kötü niyet.
Ahmak nedir, TDK sözlüğünden bakalım; "Aklını
gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal". Bu tür insanlarla muhatap
olamayız, bunlara söyleyecek bir sözümüz de olamaz, ahmaklıklarına devam
etsinler.
Kötü niyetliler ise dine ve dindar insanlara savaş
açmış insanlardır. Bu insanlara da söyleyecek sözümüz yoktur, onlar da
iftiralarına devam etsinler. Biz de yolumuza...
Bir de Müslüman bir ailede doğup, Müslümanların
içinde yetişip, Müslümanları beğenmeyen, kişisel gelişimini tamamlayamamış ve
fakat egosu çok yüksek, kendini çok akıllı ve kültürlü zanneden, batı hayranı,
solculara özenen ve laikçilere yaranmaya çalışan zavallılar var. Bunlar
Müslümanlara saldırmayı kendilerine vazife bilmektedirler. Bu kompleksi
insanlara ne diyebiliriz, Allah akıl fikir versin, demekten başka.
Fasığın getirdiği haberi tetkik etmeden yorum yapan
Mehmet Metiner gibi kişiler ise, eğer özür dileyip, hatalarını düzeltmezlerse
hakkımızı helal etmiyoruz, ahrette iki elimiz yakalarında olacaktır.
Yalan ve çarpıtılmış haberin aslına gelince, Adnan
paşam kendisi bir yazı kaleme alarak, basına sundu. Bakın Adnan paşam yazısında
ne söylüyor:
"İslâm
Ülkelerinin Ortak Savunma Sanayi Üretimi imkân ve Usullerini belirlemek
amacıyla planlanan ve 19-20 Aralık 2019 tarihlerinde icra edilen “ASRİKA
(ASYA-AFRİKA) ORTAK SAVUNMA SANAYİ ÜRETİMİ” Konulu “3. Uluslararası ASSAM İslâm
Birliği Kongresi”nin açılış ve kapanış konuşmaları ile Kongre sırasında yapılan
söyleşilerdeki bir söylemim istismar
edilmektedir.
Bu söylemim; İslâm Ülkelerinin ittifak için çalışmadıklarını ELEŞTİRMEK üzere,
bir hatıramı aşağıda sunduğum kapsamda nakletmek için olmuştur.
“Dünya
üzerindeki İslâm Âlimleri ile görüştüğümüzde sorularımıza şöyle cevap alıyoruz:
Ben "İslam Birliği olacak mı?” Diye soruyorum.
Muhatabım “Olacak” diyor.
Ben, “Nasıl olacak?” diye soruyorum.
Muhatabım, “Mehdi Hz. geldiği zaman” diyor.
Ben, “Mehdi Hz. ne zaman gelecek?” diye soruyorum.
Bu
cevaplar karşısında, “Pekiyi bizim üzerimize düşen bir görev yok mu? Biz ortamı
hazırlamadan Allah Mehdi Hazretlerini gönderir mi?” diyerek, İslâm Dünyasının
ittifak için duyarsız kalmasına tepkimi dillendirdiğim diyalogumuz, bilinçli
veya bilinçsiz olarak yanlış alanlara çekilmeye çalışılmıştır. Bu diyalogu her
fırsatta anlatmamın sebebi, İslâm Dünyasının gafletten uyanıp, Mehdi’yi bekleme
mazeretine sığınmayıp, İslâm Birliği için gayret göstermesi gerektiğine işaret
etmek içindir."
Yani bir konu ancak bu kadar çarptırılıp, tamamen
ters yüz edilerek haber yapılır. İşte bunu yapan ya ahmaktır, ya da kötü
niyetlidir, var mı başka bir izahı?
Adnan paşam gibi ilerlemiş yaşına rağmen, memleket
sevdalısı olarak canla başla çırpınıp, didinen adeta kendisini yurduna
vakfetmiş olan bir insan, üstelik naif, ince ruhlu, duygusal ve vicdan sahibi
muhterem bir şahsiyet, böyle yarım akıllı ve kötü niyetli üç beş kişi
tarafından yalan ve iftiralarla tahkir edilmeye çalışılsın. Zavallılar Adnan
paşamı yakinen bir tanımış olsanız ne büyük yanlış içerisinde olduğunuzu anlarsınız.
Gerçi biz sizin ve yularınızı elinde tutan sahiplerinizin
derdinin ne olduğunu biliyoruz. Sizin derdiniz:
ASSAM ve SADAT.
Çatlasanız da patlasanız da ASSAM ve SADAT hak
bildiği yolda yürüyecektir.
Nedir ASSAM'ın amacı, hemen yazalım, bu vesile ile
ASSAM'ı da tanıtmış olalım.
ASSAM “Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar
Merkezi Derneği”, İslâm Ülkelerinin bir irade altında toplanması için gerekli
müesseseler ve bu müesseselerin olması gereken mevzuatını araştırarak,
yöneticiler için bir İSLÂM BİRLİĞİ MODELİ sunmak üzere kurulmuş, fikri araştırmalar
yapan bir Sivil Toplum Kuruluşudur. 2017 yılına kadar fikri alt yapısını oluşturan
araştırma merkezimiz tarafından, ilki 2017 yılında olmak üzere, her yıl birini
icra etmek üzere, yedi “ULUSLARARASI
ASSAM İSLÂM BİRLİĞİ KONGRESİ” planlanmıştır.
2017, 2018 ve 2019 yıllarında icra edilen kongreler
ve kongre sonunda yayınlanan sonuç raporları ve deklarasyonları ASSAM WEB
Sitesindedir.
ASSAM’ın amacı, modern devlet anlayışı ve İslâm
fıkhı ışığında, yönetim şekli ve kurumları ile günümüzde uygulanabilen bir BİRLİK
MODELİ ortaya koymaktır.
İslâm Birliği için “Geçmişten Geleceğe Yönetim
Biçimleri” temalı birinci kongremizden sonra DOKUZ BÖLGESEL FEDERASYON ve bu
bölgesel İslâm Federasyonlarının oluşturduğu KONFEDERAL bir yapı ile bir irade
altında toplanarak İSLÂM BİRLİĞİNİN oluşturulmasını mümkün gördüğümüzü
belirttik.
"İslâm Ekonomisi ve Ekonomik Sistemler" temalı
ikinci kongremizden sonra yayınladığımız deklarasyonda özetle;
İslam ülkeleri arasında gümrük birliğinin
tesisini,
İslam ülkeleri arasında ortak pazarın kurulmasını,
İslam ülkeleri arasında para birliğinin kabul
edilmesini,
Birlik üyeleri arasında ticaret bölgelerinin
kurulmasını,
Zekât müessesine, ortak bir fon halinde
devletlerin kontrolünde kurumsal bir hüviyet kazandırılmasını,
Birliğe bağlı Ticaret Odasının, Ticaret Mahkemesinin,
Vakıfların kurulmasını
İslami elektronik dinar para biriminin (ASRİKA
Dinarı) oluşturulmasını,
Ortak pazar ve ortak üretim ve AR-GE teşvik fonu
oluşturulmasını,
Ortak yatırım fonu ile kaynak planlama çalışması
yapılmasını,
AR-GE ve İnovasyon faaliyetleri için ortak bir
kuruluşun oluşturulmasını,
İslam ülkelerinin maden, enerji, tarım, ulaşım ve
telekomünikasyon ile gıda sektörlerinde İslam ülkeleri arasında
kooperatiflerin-el birliği sistemlerinin kurulması ve İslami finans kuruluşlarının
desteklenmesini,
ASRİKA, BANKALAR ARASI FİNANSAL AKTARMA MERKEZİ
(ASRİKA- BAFAM)’nin kurulmasını,
Üye ülkeler arasında dış ticaret hacmini
arttırmaya yönelik tedbirlerin alınmasını,
İslam ülkeleri arasında, Ticaret merkezlerinin
kurulması, tercihli ticaret anlaşmalarının yapılmasını,
İslâm Ülkeleri arasında dil, din, tarih
bileşkesinde oluşan kültürel yakınlığın geliştirilmesi, güçlü bir siyasi
iradenin oluşturulmasını, önerdik.
ASSAM müşavereye önem veren, halkın iradesini öne
çıkaran, demokratik bir sistemin İslâm Birliği için tesisini isteyen ve bu
ilkeler doğrultusunda bir MODEL ortaya koymaya çalışan bir MİSYONA sahip
bulunmaktadır.
ASSAM mensuplarını ve bu merkezin başında olarak Adnan
paşamızı hurafelere inanan, mecnun, sağlam dini akidelere vakıf olmayan düşünce
yapısına sahip kimseler zannedenler bilsin ki biz öyle değiliz. Biz Türklere
Anadolu kapılarını açan Sultan Alparslan, Konstantiniyyeyi fetheden kumandan
Fatih Sultan Mehmet, zor zamanındaki devleti aliyyeyi yedi düvele ve içteki
hainlere karşı 33 sene muhafaza eden ulu hakan Abdulhamit Han, 28 Şubatta BÇG
çetesine ve 15 Temmuzda FETÖ'ye memleketi teslim etmeyen Milletin ta kendisiyiz.
SADAT'a gelince yıllarca anlattık ama tekrar
söyleyelim, SADAT “Uluslararası Savunma Danışmanlık A.Ş.” bir şirkettir.
SADAT'ın kendi Web sitesinde detaylı bilgi mevcuttur.
Sözü İstiklal Marşımızdan bir kıta ile tamamlayalım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
«Medeniyet! » dediğin tek dişi kalmış canavar?
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
«Medeniyet! » dediğin tek dişi kalmış canavar?
Gürcan Onat, 31.12.2019, 21.50, Fatih.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder